Merhaba arkadaşlar bugunku konumuz lezbiyen nedir lezbiyen demek iki bayan ın birbirine duydugu cinsel istektir toplumda bunu insanlar yagdırgasada dunya üzerinde binlerce lezbiyen ilşkilerini hürce yaşama hakını savunuyorlar

e biz lezbiyen gen.tr  olarakta bu lezbiyen arkdaşlara saygı duyuyoruz…

Slm ben servis işi yapan 30 yaşlarında bı ınsanım lıse servizs yapıyorum serviste bı kız var çok samım ve sıcak bır adı yazliz yeliz oynda 50 kılo mavi gözlu beyaztenlı harıka ölçulerı olan bı kız en son yeliz kyorum ev tırafık takılıyorum bu arada sohbet edıyoz sohbet samımleştı sexs konular geldı bu ara yeliz.ıyo sohbet ısındıkca yeliz karın bır bırne surtuyo kısa olan etegı bıraz daha yukarı çekıyo bazen kılot bıle gözuyo bu her gun aynı konuları konuşyoz bı hafta sonu benı aradı aılem şehır dişında yanıma gelırmısın dedı bende tabı dedım evlerın gıtım karşimda bı sezs kılalıcesı kırmız aşofman gıyım miş fermuanı acık bırakmiş sıyah sutyenı gözuyo benı nasıl buldun dedı harıka dedım canım çay kahve derken sexsten konuştuk ılk mıllı nasıl oldun dedı bende anlatım bı baktım kı yanıma oturdu benı okuyo ne yapıyon dedım annen baba yaptıgın yapıyom ben onları hep ızlerım dedı nasıl yapıyor dedım oda dedı kı bak göstereyım dedı sıkı okuşyo bende durmuyom tanı onu yaslıyom bal dudaklım sevişyoz onume agıldı agzıma aldı emzık gıbı emıyo sonra 69 gectık amıdan sular akıyo yuzuyne fiştırtım sonra emdı bacakların ac dedım bakıreyım dedı bak sana amdan güzel şeyler vereyım ne dedım popm nasıl harıka dedım ben ıstıyecektım dedım sen olmaz dersın dıye demedım dedım onume domaldı kıremledım başı soktum aşkım yavaş dedı ay of derken başı soktum dayadım kokledım bagıryo çıglık atıyo zevk alıyo anlatılmaz bı andı ıkımızde anı ande boşaldık gel aşkım banyo gırelım dedı anenler gelırse dedım gelmnez dedı bo de baynoda o cam gıbı vucudun emdım bı de ordan kokledım harıkdı sonra lıse bıten kadar devam ettı lısen sonra bı yıl devam ettı ünv. kazanmayınca evlendı 2 ay evvel gecen tlf göruştuk kocam senın gıbı yapamıyo benı tatmın etmıyo şehır dişiında tabı yakında gelıyo lıselım aşkım onu bu sefer onden  onuda anlatacam yorumların için beklıyom.ya ya neler varmiş:)

Lezbiyenlik İki kadının birbirine aşık olması ve cinsel yönden birbirini arzulamasıdır kısaca. Ama derinlemesine bakıldıgında heterosexuellikten farksızdır. Cunku lezbiyenler de aşık olabiliyor ama karşı cinse degil hemcinsine aşık olabiliyor. Onlar anormal, sapkın, hasta degiller. Psikolojide de açıklandıgı gibi ‘Lezbiyenlik bir hastalık degildir’ der. Onun dısında eski yuzyıllarda ‘Lut Kavmi’ bir eşcinsel kavimdi.

Ayrıca ‘Amazonlar’ eski yuzyıllarda bilinen tamamen lezbiyenlerden olusan ve erkek egemenligine karsı cıkan, kadın gucunu, savunan bir kavimdi. Yine eski zamanlarda ‘Romantik Kadınlar olarak bilinen ve sadece kadın kadına aşk yaşayan Lezbiyenler vardı. Ve ‘Sappho’ tarihteki ilk Lezbiyen aşık oldugu kadın yuzunden yuksek bir kule gibi biryerde hapsedilerek ölüme mahkum edildi. Ve Sappho lezbiyenlerin tanrısı, anasi gibidir.

Eski zamanlarda erkekler romantik kadınlara karşı cıkmıyorlar ustune ustluk ilişkilerinde iki kadının birbiriyle samimi olması erkeklerin hoslarına gidiyordu. Fakat birzaman sonra ‘Erkeksi Kadınlar’ cıktı. ve erkekler bu kadınların erkek egemenligini tehlike altına atacaklarını dusunduklerinden dolayi bu kadınları ortadan kaldırmaya calıstılar..bugunluk bu kadar yarın daha detaylı devam edicem ,

niversite 3. sınıfta iken okulun 2. yarıyıl döneminde konusu lezbiyenlik olan bir film seyretmiştim.Güzel bir filmidi.İşte lezbiyen bir kadının yaşadığı acıları haksızlıkları anlatıyordu.Filmi izledikten sonra ertesi sabah kafama birşey takıldı.Yaa ben de lezbiyensem.Acaba ben lezbiyenmiyim? Allahım nasılsa birden başladı bu sacma düşünceler.Sürekli bozuk plak gibi düşünüyorum.Ben lezbiyenmiyim…Bir türlü inanamaya başladım kendime…İlk hafta tam bir şok geçirdim…O kadar tuhaf birşey ki..Gözmün önünde bir kadınla seviştiğim görüntüler geliyor…Çok ama çok acı veriyor.Ne yaptıysam bir türlü engel olamadım o görüntülere…Sokağa çıkıyorum yanımdan güzel bir bayan geçtiyse , yine aynı sacma sapan görüntüler ve düşünceler başlıyordu.Acaba o kadından hoşlanıyormuyum?Acaba onunla gerçekten sevişmek mi istiyorum…Bu düşünce öyle iğrenç birşey ki en yakın arkadaşımdan bile şüphelenmiştim.Acaba yaa en yakın arkadaşıma aşık olursam, yaa onunla sevişirsem..yaa ailem benim lezbiyen olduğumu anlarsa gibisinden bir ton sacma sapan düşünce beynimi kemiriyordu.Bu ızdaraptan kurtulmak için internette lezbiyenlik üzerine araştırma yaptım fakat lezbiyenler içinde bulundukları durumdan gayet memnundular.Yani toplum baskısı dışında hiçbir şekilde lezbiyen oldukları için rahatsızlık duymuyorlardı.

Hissettiğim duyguları ve korkuyu burda anlatmaya satırlar yetmez,,,,,kissss

Sonra yine internette ”Takıntı” denilen bir hastalık olduğunu öğrendim.Obsesif Kompalsif Bozukluk.Bu hastalığa muzdarip insanlar kafalarına taktıkları olaydan çok ama çok korku hissetiklerini ve bu sacma düşünceleri beyinlerinden atmak için didinip durduklarını öğrendim.Bunun çeşitli tipleri olduğunu, temizlik, dini,titizlik , simetri ve cinsel takıntılar gibi çok çeşitli olduğunu öğrendim.Sonra yabancı sitelerde biraz araştırma yaptıktan sonra bendeki olanınHOMOSEXSUALTY OBSESİV COMPALSİV DİSORDER.Yani HOCD olduğunu öğrendim.O sitede yazan ın çoğu benim hissettiklerimi hissetiklerimi, aynı şekilde kendilerini bir kadınla sevişirken gördüklerini ve bu görünteleri akıllarından uzaklaştıramadıklarını açıklamışlar.Dehşete kapıldıklarını yazmışlar.

Ben o ilk zamanlar migrosa bile gidemezdim.Gözüm hep ın cinsel bölgelerine kaçıyordu.Acaba hoşlanıyormuyum hoşlanmıyormuyum diye sürekli kendini sınamalar.Mesala ortak soyunma odalarına mecbur kalmadıkça girmedim.Onlarca iç çamaşırları ile soyunuyor ve ben sürekli beynimi baskılamaya kontrol etmeye çalışıyorum.Acaba lezbiyenmiyim değilmiyim.Yaa ben lezbiyensem, tüm arkadaşlarım ailem benden nefret eder.Bu dünyada tek başına kalırım diye düşündüm.

Halim o kadar kötüydü ki biri olsada canımı alsa kurtulsam bu şüphelerden.Yani o kadar kötü bir şey ki.Kendinden emin olamıyorsun, şüphe ediyorsun kendinden.

Sonra bunun böyle olmayacağını karar verdim.Acil olarak psikiyatriste gittim. bana hemen ilk randevuda ilaç verdi.1 ay sonra etkisini gösterdi ilaçlar.Bana okb+major depresyon teşisi koydu.İlaçlar depresyonu tedavı ettiği gibi takıntılarıda engelliyordu.Aynı zamanda psikoterapi aldım.Aşağı yukarı 1 yıldan fazla gittim ve nihayet bıraktım ilaçları  kontrolunde tab

seviyorum aşık oldum

ayseyle tanısdık bugun süper bir kız tam benlık el ele tutusduk sinemaya gitik eglendık cok tatlı seker birisi yarın bizim eve gelicek ,bende kalıcak sizede böyle güzel bir aşk dilerim ,yran görüşmek dilegimle ğğmucu mcu mucu:)

Sakarya Kasaplar Odası Başkanı Nihat Kobal, 2 yıldır at eti sattığı belgelenen dönercinin halen faaliyetine devam ettiğini söyledi.

Kobal, Sakarya’da önceki hafta bir pidecide at eti çıkmasıyla ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı.

At eti ile döner satanların yakalandıktan sonra kasapları suçladığın, bu suçlamaların doğru olmadığını belirten Kobal, “Suçlanan bir kasaptan alınan et 3-5 kilo. Bu fatura ile belli. Sattığın döner 30 kilo. Ondan sonra da diyor ki ‘ben bunu falancadan aldım’ 5 kilo etten döner zaten olmaz. At etini kullandı, yakalanınca kasaptan aldığı faturayı gösterdi. Alınan et 3 kilo et, faturayı 5 kilo olarak kestirmiş. 3 kilo et nerede 30 kilo döner nerede. Böyle bir şey olması mümkün değil. O dönerci halen faaliyetine devam ediyor. Bunun muhatabı İl Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü. Bu mahkeme 2 senedir sürüyor ve daha netice alınmadı. O arkadaş aynı işi yapmaya devam ediyor. Aslında ilk başta tahlil neticelerine göre, oraya gerekli işlem yapılmalıydı. Hem para cezası verilmeli, hem de o dönerci kapatılmalıydı. Bu işi ilk de yapmıyorlar. İl Gıda ve Hayvancılık İl Müdürlüğü Gıda Kontrol Şube Müdürlüğü derhal kapatması gerekirdi. Esnaflıktan men etmesi gerekirdi. Bu işi halen yapan insanlar var” dedi.

“1,5 LİRAYA DÖNER OLMAZ “

Kobal, 1,5-2 liraya ekmek arası köfte ve döner satanlar olduğuna dikkat çekerek, bu fiyata satılan dönerin yüzde yüz dana eti almasının mümkün olmadığını vurguladı. Kobal şunları kaydetti: “Zaten bunun ekmeği, maydanozu 1,5 lira tutuyor. 1,5 liraya gerçek dana eti verilmesi mümkün değil. Karışık etlerden olsun, tek tırnak etlerden olsun bunları ucuza alıp böyle değerlendiriyorlar. Herkesi kastetmiyorum.”

“AT DÖNERİ SATANLAR VAR AMA BİR ŞEY YAPILMIYOR”

Sakarya’da bu işi yapanlar belli olduğunun altını çizen Kobal, bu konuda 5-6 mahkemesi olanların dönercilik yapmayı sürdürdüğünü dile getirdi. Kobal, “Eşek etlerini de getirenler belli. Bunlar devamlı bu işi yapıyorlar. Bu konuda çok muzdarip olduk. Benim esnafım kesinlikle böyle bir şey yapmaz. Esnafım böyle bir yaptığı taktirde ben bu insanlara yöneticilik yapmam. Bakın dönerci yaptı, et eti yakalandı, kasabın üstüne atıyor. Mahkeme neticesinde bunu göreceğiz. O arkadaşımızda en ufak bir suç bulunmayacaktır. Ona su suçu atanlar Allah’a hesap veremeyecekler. At eti satanlar devam ediyor. Bu hayvanlar Bolu, Düzce tarafından geliyor.” diye konuştu.

“630 KİLO AT ETİNİ GÖZ GÖRE GÖRE VATANDAŞLARA YEDİRDİLER”

2011 yılında 630 kilo at eti yakaladıklarını, ancak yetkililerin hiçbir şey yapdığını savunan Kobal, “O kişi hiçbir fatura ibraz edemedi bize. Kesinlikle at etiydi. Veteriner hekimlerle kontrol etmiştik. 33 yıldır kasaplık yapıyorum, hangisi at eti, hangisi değil bunu anlıyorum. Kesinlikle at etiydi, ama tahlile gitti 4 gün sonra rapor geldi dana eti diye. Gıda Kontrol Şube Müdürlüğü o kişiye geri verdi. Göz göre göre at eti vatandaşlarımıza yedirildi.” şeklinde konuştu.

Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü’den ise konu ile ilgili açıklama yapılmadı.